Gut Hastalığı

Prof. Dr. Mehmet SOY
İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı

Özellikle 30 yaş üstü erkeklerde tekrarlayan şiddetli eklem ağrılarına yol açan, tedavi edilmezse eklemlerde harabiyet yapabilen, böbrek taşlarına ve bozukluklarına ve daha önemlisi de damar sertliğini hızlandırıp kalp krizi, inme gibi sorunları tetikleyebilen bir hastalıktır.

Gut, Hipokrattan beri bilinen bir hastalıktır. Gut tofüsünü ilk tanımlayan Romalı hekim  Galen ve Celsus, gutun zenginlerde görüldüğünü bildirmişlerdir.  Gut terimi Latince ‘den guta (damla)’dan türemiştir.

ÖNCELİKLE ERKEKLERİN HASTALIĞIDIR.

BU hastalık vücutta normalde bulunan ÜRİK ASİT denilen ve proteinlerden PÜRİN metabolizmasının bir ürünü olan maddenin, eklemlerde ve dokularda çökmesi neticesinde oluşur. Bu çöken maddelere Mono sodyum ürat (MSU) kristalleri denir. Gut klasik olarak orta yaş erkeklerin hastalığı olarak bilinir. 40 yaş üstündeki erkeklerdeki tekrarlayan eklem iltihabı (artrit) en sık nedenidir.. Erkekte 30 yaşından önce ve kadında menopozdan önce gut hastalığı başlaması olağan değildir. Yani kadında ek bir faktör yoksa genelde menapozdan sonra başlar.

 AYAK BAŞPARMAĞI ENSIK TUTULAN EKLEMDİR:

Akut gut artriti,  %80 olguda tek eklemde başlar.En sık olarakda ayak başparmağında tutuluma yol açar. Özellikle gece yarısından sonra başlayan şiddetli ayak başparmağı ağrısı olduğunda aklımıza gut gelmelidir. Ayak başparmağı dışında ayak bileği, el parmakları el bilekleri ve dirsekler sıklıkla etkilenen bölgelerdir. Bazen bir den çok eklemi etkiler ve diğer iltihaplı romatizmalardan ayrımı zorlaşabilir.  Ataklar sıklıkla bir hafta kadar sürer ve kendiliğinden geçer. Ancak ürik asit seviyesinde ani değişim yapan her durum, atağın tekrarlamasına neden olabilir.

SIKLIKLA ÜRİK ASİT SEVİYESİNİN ANİ DEĞİŞMESİ ATAĞI TETİKLER

Akut gut atağını provake eden ajanlar sıklıkla başta bira olmak üzere alkollün yoğun tüketilmesi, enfeksiyonlar, travma, cerrahi girişim, alkol alımı, açlık, yüksek pürin içerikli gıdalar, damar yolu ile yoğun beslenme (hiperalimentasyon), siklosporin, heparin, tiazididrar söktürücüler (diüretikler) gibi ilaçlardır. Bunların önemli bir kısmında ürik asit seviyesinde ani yükselme ya da düşmeler söz konusudur.  Hastaların çoğunun zorunlu olarak kullanmakta olduğu tansiyon ilaçlarında bulunan idrar söktürücüler, ürik asit seviyesini arttırarak gut atağını tetikleyebilir. Ürik asit seviyesi yüksek hastaların hekimlerine danışmadan ilaç değiştirmemelerinde yarar vardır. Alkollerden özellikle bira atağı tetiklemektedir.

 TEDAVİ EDİLMEZSE ORGAN VE EKLEM BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİR.

Tedavi edilmeyen olgularda uzun dönem içinde ataklar tekrarlama eğilimindedir. Bu ataklar daha sık oluşma ve poliartiküler olmaya ve ateşli seyretmeye meyillidirler. Eklemler atak sonrasında tam iyileşir ancak bazı olgularda eklemlerde yıkım gelişir. Hastalık tedavi edilmez ve ürik asit yüksek seyrederse yıllar içinde tofüs denilen deri altı yumruları oluşur. Bu yumrular bazen eklem içlerinde ve hatta  iç organlarda da yerleşebilirler. Bu durumda organ fonksiyon bozukluklarına ve eklem hasarlarına yol açabilirler.

Tofüs oluşumu ile seyreden guta tofaseöz gut denmektedir. Tofaseöz gut sıklıkla erken yaşta başlayan, iyi tedavi edilmeyen, sık atak geçiren, yüksek ürik asit seviyeleri olan kişilerde olmakta ve ön planda üst ekstremiteleri tutma ve poliartiküler seyretme eğilimdedir. Alkol kullanımı ve diüretik gibi ilaçların kullanımı da bu grupta daha sık bir özelliktir. Yaşlı hastalarda osteoartrittik eklemlerde tofüs oluşumu daha sıktır. Tofüslerin klasik yerleşim alanı kulak sayvanlarıdır ayrıca dirsekler, el parmakları ayak parmakları, diz ön yüzleri, , ön kol ve aşil tendonu sıklıkla tutulan diğer bölgelerdir.  Eklem içlerinde ve iç organlarda da tofüsler yerleşebilir.

HER ÜRİK ASİT SEVİYESİ YÜKSELMESİ GUT DEĞİLDİR:

Ürik asit seviyesi normal sınırın üstünde seyrediyor ve eklem ağrısı şişliği yapmamışsa, böbrek bozukluğu ve taşı oluşturmamışsa buna yakınması ürik asit yüksekliği (asemptomatik ürik asit yüksekliği) denir.. Erişkin Amerikan popülasyonunda sıklığı asemptomatik ürik asit yüksekliği %5-8 arasındadır. Asemptomatik ürik asit yüksekliği durumundan semptomatik ürik asit yüksekliğine geçişi belirleyen en önemli faktör ürik asitin seviyesidir. Ürik asit ne kadar yüksekse hastalık yapma şansı o kadar artmaktadır.

 GUT SIKLIKLA TEK BAŞINA DEĞİLİDİR

Gut ve ürik asit yüksekliği sıklıkla diğer önemli metabolik bozukluklara eşlik eder.

Başlıcaları :

  • Şişmanlık (obesite),
  • Kan yağlarında yükseklik (Hiperlipidemi) ,
  • Kan Basıncı Yüksekliği (Hipertansiyon),
  • karaciğerde yağlanma,
  • Azalmış glikoz intoleransıdır (Diabete yatkınlık) ve
  • Diyabetes Mellitus (Diyabet, şeker hastalığı)

Bir çalışmada 35 yaşın altında obesite, gut için önemli risk faktörü olarak bulunmuştur. Gutlu olguların %48’inde anormal glukoz intoleransı-yani diyabete yatkınlıkta artış- saptanmıştır. Obesite birçok yoldan gut oluşumunu artırmaktadır. Bazı olgularda artmış ürik asit oluşumu, bazı olgularda ise azalmış renal ürik asit atılımı saptanır. Kilo azalması, serum ürik asit seviyesinde azalma sağlar ve gut olasılığını azaltır, gut tedavisine katkıda bulunur.

Trigliserit yüksekliği ve ürik asit yüksekliği birlikteliği iyi bilinmektedir. Trigliserit yüksekliği olan olguların % 80 kadarı aynı zamanda ürik asit yükselmesi de yaşar iken gutlu olguların % 50-75 kadarında trigliserit yüksekliği saptanır. Yine özellikle bu olguların büyük kısmında yüksek miktarda alkol tüketimi saptanır.

Hipertansiyon (kan basıncı yüksekliği), gutlu olgularda sık karşılaşılan bir diğer hastalıktır. Tedavi edilmemiş hipertansif olguların %22-38 kadarında ürik asit yükselmesi tespit edilmiştir. Hipertansif populasyonda gut sıklığı %2-12 arasında saptanmıştır.  Klasik gutlu olguların %25-50 kadarında hipertansiyon saptanmıştır. Hipertansiyon, gutun süresi ile ilişkili saptanmamış ancak şişman gutlu olgularda daha sık bulunmuştur. 

Yine birçok araştırrmada ürik asit seviyesinde kalıcı yükselme ile kalp damar hastalıkları arasında risk saptanmıştır. Gut olguları arasında kalp krizi, felç gibi sorunlar daha sık olmaktadır. Bu hastaların peryodik kalp damar hastalıkları uzmanına da görünmesinde yarar vardır

TANI:

Tekrarlayan tekli eklem şişmeleri olan,  ürik asiti yüksek olan herkeste gut düşünülmelidir. Ancak, 20 yaşından önceki erkelerde ve menapozdan önceki yaşlarda kadınlarda gut çok nadirdir. Tanı hastanın öyküsü, muayene bulguları ve bazı kan testlerinin görülmesi esassına dayanır. Bazen eklem sıvısı alınması incelenmesi gerekebilir.  Bu durumda klinik diğer özellikleri göz önüne alıp tanı koymak lazımdır. 

Tedavi: Tedavi amaçları akut atağın sonlandırılması, atağın tekrarının engellenmesi, eşlik eden patolojilerin düzeltilmesi ve uzun dönem ürik asit düşürücü tedavi düzenlenmesini kapsar. Bu hastalık sıklıkla başka metabolik sorunları da beraber taşıdığından, Gut olgularının Dahiliye ve  romatoloji uzmanı tarafından takip te tedavi edilmesi gerekir . tedvai iki ksımdan oluşur:

1.Atağın Sonlandırılması: ani şişen eklemin yangısını durdurmak dolayısı ile ağrısı gidermek gereklidir. Evde yapılabilecekler: günde 2-3 defa havluya sarılı buz uygulamak, ağrılı eklemi yukarda tutmak ve üstüne basmamak önerilir. İlaç tedavisi için hekiminizin vereceği tedaviye göre de hareket edilmelidir.

2.Atak Sonrası Önlemler: Atak sonrasında ürik asit düzeyinin kontrolü gereklidir. Bu iki şekilde sağlanabilir.

İlki ve en önemlisi koruyucu önlemlerin alınmasıdır. Bu amaçla yapılacak şeyler iyi bir diyetisyen kontrolünde pürinden nispeten fakir gıdalar ile beslenmek; kilo fazlalığı varsa normal kiloya inmektir. Alkol varsa-özellikle de bira-vazgeçmek gerekir. Düzenli spor ve genel sağlıklı yaşam kurallarına, peryodik hekim takiplerine uymak önemlidir. Gut uzun dönem takibi zorunlu bir hastalıktır.

İkinci olarak hekiminiz bazı ilaçlarınızda düzenleme yapmak isteyebilir ve bazı yeni ilaçlar eklemek isteyebilir. Bu amaçla kullanılan ilaçlar mutlaka hekim kontrolünde alınmalıdır ve diyet kurallarına da uyulmalıdır.

Pürinden Fakir Bazı gıdalar

  • Süt ve ürünleri
  • Yumurta
  • Tahıl ve ürünleri
  • Makarna
  • Mevyalar(fazla miktarda olmamak kaydı ile ), domates
  • Fındık
  • Jelatin
  • İçecekler :Su, çay, kahve…

 

Pürinden Zengin Bazı Gıdalar

  • Fruktoz şurubu içeren içecekler ve gıdalar:
  • Portakal gibi narenciye ürünleri başta olmak üzere Meyve suları: suyu yerine, uygun miktarda meyvenin kendisini tüketin- normal su için.
  • Tüm etler: Özellikle organlar (Dalak, Karaciğer, Böbrek, Beyin..)
  • Deniz ürünleri(Hamsi, Sardalya, Ringa, Midye, Istakoz (bir miktar izin verilebilir))
  • Mayalı ürünler (bira, ekmek)
  • Sebzeler:
    • Bezelye
    • Bakla/Fasulye
    • Mercimek
    • Kuşkonmaz(bir miktar izin verilebilir)
    • Ispanak(bir miktar izin verilebilir)
    • Mantar(bir miktar izin verilebilir)

Bira ve diğer alkollü gıdalar: özellikle bira çok yoğun ürik asit öncü maddesi içerir ve ürik asiti yükseltir….

Sonuç olarak düzenli hekim kontrolü ile beraber koruyucu önlemlerin alınması ile gutun size verebileceği zararı en aza indirebilirisiniz.